Çocuk ve Hayali Arkadaşı / Eda Akpınar
Çoğu ebeveyn, çocuklarının hayali bir arkadaşa sahip olduğunu; o arkadaşla yemek yediğini, yürüyüşe çıktığını hatta onunla diyalog kuruyor gibi hayali arkadaşa fikrini sorduğunu gözlemlemiştir. Genellikle bu arkadaşın bir ismi vardır ve belli özelliklere sahiptir. Öyle ki en sevdiği yemek, renk belli iken uçmak, iyilik savaşçısı olmak, asla yenilmemek gibi üstün yetenekleri de olabilir. Bazen çocukların bu hayali arkadaşları etraftakiler tarafından algılanmayınca çocuklar ciddi tepkiler verebilir. Örneğin, yemek esnasında neden arkadaşıma yemek vermiyoruz diye sorgulayabilir ya da orda arkadaşım oturuyor diyerek bir sandalye boş bırakmaya sebep olabilirler. İlk bakışta endişe verici bir tablo gibi görünse de hayali arkadaşlar o kadar korkulacak bir konu değildir.
Genellikle okul öncesi dönem erken çocuklukta (2-5 yaş) gözlemlenmektedir. Hayal gücünü iyi kullanan, pratik zekaya sahip çocuklar da sıklıkla gerçek olayları oyunlarında uyarlamak için hayali arkadaş yöntemine başvurmaktadır. O yaşlarda çocuklar hayal ile somut arasındaki farkı tam olarak fark edemezler. Genellikle çocukların baş etmekte zorlandıkları sıkıntıları çözümlemek, verebilecekleri/vermek istedikleri tepkileri pratiğe dökmek için kullanırlar. Çocuğun iç dünyasında huzursuzluk yaratan durumların açığa çıkmasına ve çözülebilmesine yardımcı olmak, günlük stres faktörleriyle uğraşmak gibi konularda ona yardımcı olabilir.
Kendini yalnız hisseden, özellikle ailesi tarafından anlaşılmadığını düşünen çocuklar sıklıkla hayali arkadaşlarına sığınırlar. Bu açıdan bakıldığında hayali arkadaşlar ebeveynler için çok kıymetli bir rehber olabilir. Çocuk, hayali arkadaşıyla oyun oynarken, kurguladığı oyundaki olay örgüsünden karakterlerin tepkilerine kadar çoğu şey aslında çocuğun içinde bulunduğu bilişsel süreç hakkında bilgiler barındırabilir. Bahsettiğimiz gibi okul öncesi dönemde oldukça normal karşılanan hayali arkadaş kavramı ebeveynleri çok da endişelendirmemesi gereken bir konudur. Ve genellikle ailenin ilk veya tek çocuklarında görülen hayali arkadaşlar 6-7 yaşlarda yok olurlar. Çünkü çocuk okul çağına geldiğinde genellikle hayal-gerçek arasındaki kavram karmaşası bitmiş ve neyin gerçek neyin hayali olduğunu algılamaya başlamıştır.
Okul öncesi dönemde normal karşılanan bu durum, okulun başlamasıyla beraber, yerini başka uğraşlara ve ilgi alanlarına bırakmalıdır. Süreç bu yönde ilerlemiyorsa çocuğun hayali arkadaşta ısrar etmesinin arkasında yatan sebepler iyi araştırılmalı ve doğru değerlendirilmelidir.
Aileler çocuklarının hayali arkadaşlarını asla reddetmemelidir. Çünkü çocuğun gözünde o arkadaşın bir kişiliği vardır ve biz her ne kadar inanamasak da çocuk için güçlü bir bağ kurmasına yetecek kadar gerçekçidir. Çocuk oyunlar kurar ve hayali arkadaşını başrolde kullanır, onunla konuşur, birçok konuda ona sorar ve hayali arkadaşının kendisini yönlendirmesine izin verir. Anne babasından da arkadaşına karşı aynı davranışı bekler. Tamamen hayali arkadaşın taleplerine göre yaşamadan ancak onu da inkar etmeyerek, yani dengeyi sağlayarak aile bireyleri hayali arkadaşı kabul etmeli, çocuğun düşüncelerine ve duygularına saygı ve anlayış göstermelidir.
Ancak;
o Okula dönemindeki çocuk hayali arkadaşlığına devam ediyorsa,
o Olumsuz olayları, davranışları sürekli hayali arkadaşına yüklüyorsa,
o Dışa dönük ve hayali arkadaşını da dahil ettiği saldırgan davranışlar geliştirmişse,
o Hayali arkadaşına karşı aşırı bağımlı ise,
o Sosyalleşmek yerine hayali arkadaşıyla oyunlar oynamayı sık sık tercih ediyor ve akranlarıyla diyalogdan hoşlanmıyorsa,
o Sosyal çevreye uyum sorunları yaşıyorsa,
Hayali arkadaşı normal kabul etmek zorlaşabilir. Böyle bir durumda başka sorunların olabileceği ihtimali değerlendirilerek çocuk gelişimci, çocuk psikoloğu tarafından izlem gerçekleştirilmelidir.
Kısacası normal olarak kendi kendine ortaya çıktıkları gibi kendiliğinden yok olan hayali arkadaşların korkutucu bir yönü yoktur. Ebeveynlerin süreç boyunca iyi bir gözlemci olmaları yeterlidir. Anne babalar çocuklarındaki olumsuz değişimleri rahatlıkla fark edebilir ve yardım istemeleri gereken durumu anlayabilirler.
Çocuklarınız, siz ebeveynlere hayali arkadaşlarından bahsettiklerinde korkuya kapılmaktan daha çok, hayali arkadaşın simgelediği -özellikle olumsuz durumlara- dikkat etmeniz ve çıkarımlarınıza göre çocuğunuza yaklaşımınızı gözden geçirmeniz yeterli olacaktır.
Yorum Yapın